Reklam

"AFRİKALILAR BİZE SUSAM SATMAYA BAŞLIYOR"

Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. İlhan Çağırgan, son yıllarda yaşanan susam kıtlığının Çin’in tüketici olarak piyasaya girmesinden kaynaklandığını kaydetti.

"AFRİKALILAR BİZE SUSAM SATMAYA BAŞLIYOR"

Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. İlhan Çağırgan, son yıllarda yaşanan susam kıtlığının Çin’in tüketici olarak piyasaya girmesinden kaynaklandığını kaydetti.

"AFRİKALILAR BİZE SUSAM SATMAYA BAŞLIYOR"
27 Kasım 2013 - 11:23

Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. İlhan Çağırgan, son yıllarda yaşanan susam kıtlığının Çin’in tüketici olarak piyasaya girmesinden kaynaklandığını kaydetti. 

 

900 TON SUSAM TÜKETİYORLAR
 

 

AÜ Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. İlhan Çağırgan, Çinlilerin yağ üretimlerini susamdan karşıladıklarını ve dünyada üretilen susamın dörtte birini Çinlilerin tükettiğini söyledi. Prof.Dr. Çağırgan, son yıllarda yaşanan susam kıtlığının Çin’in tüketici olarak piyasaya girmesinden kaynakladığını belirterek, "Çinliler 900 bin ton susam tüketmektedir. Neredeyse dünyadaki üretilen susamın dörtte birini Çinliler tüketiyor. Son yıllardaki susam kıtlığı, Çin’in tüketici olarak piyasaya girmesinden dolayıdır" dedi.

 

"ÇİN SUSAMI" TABİRİ BİR YAKIŞTIRMADIR
 

 

Prof. Dr.İlhan Çağırgan ayrıca, "Çin susamı" diye bir susam türü olmadığını, böyle tabir edilen susamın kötü şartlarda üretilen susam olduğunu söyledi.Kötü şartlarda üretilen susamın karaciğer kanserine neden olduğuna  dikkat çeken Prof.Dr.Çağırgan, bu tip susamın bir tür zehir olan "aflatoksin" taşıdığını da belirtti. Prof.Dr.Çağırgan, 'Çin susamı' diye bir şey olmadığını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: "Çin susamı diye söylenen susam çeşidinin daha önce kötü şartlarda soyulmuş, aflatoksin problemi olan sağlıksız kötü susamlar için yapılmış bir yakıştırmadır. Çin’in kendisi bugün en büyük susam ithalatçısı durumuna gelmiştir." 

 

TÜRKİYE'DE SUSAM ÜRETİMİ 15 TON
 

Susamın kullanım alanlarının çeşitlendiğini belirten Prof.Dr.Çağırgan, Afrika ülkelerinin susam üretimine doğru yöneldiklerini söyledi. Susam üretiminin ucuz iş gücü nedeniyle Afrika ülkelerine doğru kaydığını anlatan Prof.Dr. Çağırgan, sözlerine şöyle devam etti: "Neden Afrika? Türkiye değil? 1994 yılında 80 bin hektar civarlarında susam üretimi vardı. Şimdilerde ise susam ekim alanı 30 bin hektar civarındadır. Üretimimiz de 15-16 tonu geçemiyor." 

 

EL EMEĞİ PAHALI
 

 Prof.Dr.Çağırgan, susam üretiminin el emeğinin yoğun olduğu bir üretim haline geldiğini, el emeğinin Türkiye'de diğer ülkelerden pahalı olduğu için çiftçilerin de emeklerini daha iyi değerlendirecekleri yerlerde kullanmaya başladıklarını belirtti. Prof.Dr.Çağırgan, "Susamın meyveleri olgunlaştığında kapsül çatlayarak tohumu yere dökülüyor. Bu nedenle biçerdöverle hasat yapılamadığı için susam üretimi el emeğinin ucuz olduğu ülkelere doğru kaymaya başladı" diye konuştu.

 

 

TÜRKİYE SÖKÜĞÜNÜ DİKEMİYOR

 

Çağırgan, susamın iş gücünden kaybedilen değerini geri kazanması için çalışmalar yapılmasını ve makineyle hasat yapılacak hale getirilmesi gerektiğini de söyledi. Çağırgan, simit fiyatlarının artması ile ilgili şöyle konuştu: "Susamı makineyle hasadı yapılabilir hale getirmek için çalışmalar yapmamız lazım. Simit fiyatları arttı çünkü dışarıda üretim düştü. Biz, Afrikalılara eğitim veriyoruz. Ondan sonra susam üretmeyi öğrenen Afrikalılar bize susam satmaya başlıyor. Türkiye söküğünü dikemeyen terzi durumuna düşüyor. Türkiye'de susam problemini gidermenin yolu ileri teknoloji ürünü olan makinelerle biçilebilecek çalışmalara başlanmalıdır."


Bu haber 2378 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum