Reklam

CHP’nin kadın yöneticileri 5 Aralık’la ilgili mesaj yayınladı

Cumhuriyet Halk Partisi Antalya İl Örgütü’nün kadın yöneticileri, Türk kadınına seçme ve seçilme hakkı verilişinin 80’nci yıl dönümü nedeniyle bir mesaj yayınladı.

CHP’nin kadın yöneticileri 5 Aralık’la ilgili mesaj yayınladı

Cumhuriyet Halk Partisi Antalya İl Örgütü’nün kadın yöneticileri, Türk kadınına seçme ve seçilme hakkı verilişinin 80’nci yıl dönümü nedeniyle bir mesaj yayınladı.

CHP’nin kadın yöneticileri 5 Aralık’la ilgili mesaj yayınladı
05 Aralık 2014 - 09:31
Reklam

CHP Antalya İl Örgütü kadın yöneticileri Esin Bilgiç, Yüksel Özdoğan, Gizem Us, Tevhide Öztürk, Ayşe Eraydın, Zühra Doğan, Füsun Çevik Karaman, Günseli Arkın, Şafak Toker ve Fatma Karakoç imzasıyla basına gönderilen mesajda şu ifadelere yer verildi:

 

“Dünyada hiçbir milletin kadını, ‘Ben Anadolu kadınından fazla çalıştım, milletimi kurtuluşa ve zafere götürmekte Anadolu kadını kadar emek verdim’ diyemez” diyordu büyük Atatürk… Ve Anadolu kadınının yaşama dahil edilmediği sürece gerçek güçlü bir devlet olunamayacağını şu ifadeleriyle ortaya koyuyordu; “Bizim sosyal toplumumuzun başarısızlığının sebebi, kadınlarımıza karşı gösterdiğimiz ilgisizlikten ileri gelmektedir. Yaşamak demek faaliyet demektir. Bundan dolayı bir sosyal toplumun bir organı faaliyette bulunurken diğer bir organı işlemezse o sosyal toplum felçlidir”

 

O’nun hayal ettiği ülke, felçli bir sosyal toplum üzerine inşa edilemezdi… Kadın sosyal alanın her yerinde olduğu gibi karar merciinde de bulunabilmeliydi… Ulu Önder’in öngörüleri doğrultusunda peş peşe adımlar atılıyor ve Türk kadınına 1930 yılında belediye seçimlerinde seçme ve seçilme hakkı tanınıyordu. Tarihler 5 Aralık 1934’ü gösterdiğinde ise Cumhuriyet Halk Partimizin ikinci genel başkanı ve başbakan sayın İsmet İnönü, meclise sundukları yasa tasarısının geçmesi için kürsüde şu konuşmayı yapıyor;  “Kadına siyasal haklarının tümünü tanımakla, Türkiye ona, eski yetkilerini vermekten başka bir şey yapmıyor. Türk kadınının hakkı olduğu yerden ayrılıp bir süs gibi, memleket işine karışmaz bir varlık gibi köşeye konması, Türk töre ve anlayışına uymayan bir usuldür. Bu usul, asırlarca geçirdiğimiz felaketlerin esaslarından birisidir” diyordu. Tasarı meclisten geçti ve yasalaştı, bunun sonucu olarak 1935 yılında ilk kadın milletvekilleri TBMM’de yerlerini alıyorlardı.

 

Örgörüsü ve kadına verdiği değer nedeniyle başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e, kadına milletvekili olabilme yolunu açan tasarıyı meclise getiren dönemin başbakanı, partimizin ikinci genel başkanı sayın İsmet İnönü ve arkadaşlarına biz kadınlar olarak teşekkür borçluyuz.

 

Ancak aradan geçen 80 yıllık süreçte ülkemizde kadınlarımıza aynı değerin verildiği söylenemez. Bugün ülkemizde hem sosyal bakımdan, hem eğitim bakımından, hem çalışma yaşamı açısından kadınlar için durum hiç de iç açıcı değil. Bugün kadına şiddetin olabildiğince arttığı, çalışma yaşamından yavaş yavaş el çektirildiği, ekonomik olarak güçsüzleştirildiği ve başkalarına bağımlı hale getirildiği, eğitimde birliğin zedelendiği bir dönemi yaşamaktayız. “Kadın-erkek eşit değildir” diyen bir zihniyetin yönettiği ülkemizde böylesi bir sonuç çok da sürpriz olmamalı…

 

Biz Cumhuriyet Halk Partili kadınlar olarak böyle bir zihniyeti reddediyor, bugün ileri sayılan birçok ülkeden önce kendi ülkesinin kadınına gerekli değeri veren ülkemizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e şükranlarımızı bildiriyor, O’nun ilkelerine sahip çıkacağımıza, gericiliğe karşı tüm gücümüzle mücadele edeceğimize söz veriyoruz. İnanıyoruz ki kadın-erkek birlikte eşit olarak görev aldığımızda ülkemiz daha aydınlık, daha yaşanabilir, daha güçlü olacaktır.

 

5 Aralık’ta Türk kadınına tanınan hakkı sonsuza değin, gerektiği gibi kullanmak ve coşkuyla kutlamak dileğimizle…”

Reklam
Bu haber 2701 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum