Ekonomik düzen üzerine kurulu seçim beyannamesini işadamlarına paylaşmak için Milliyetçi Hareket Partisi Antalya Milletvekilli Adayları Doç. Dr. Mehmet Günal, Prof. Dr. Ahmet Selim Yurdakul ve Av. Cengizhan Gököz katıldı.AKP’lilerin kendi mülklerini korumasını sağlayan bir hukuk sitemi getirdiğini belirten Milliyetçi Hareket Partisi Antalya Milletvekilli Adayı Doç. Dr. Mehmet Günal “Bir şirketi batırmak için dedikodu çıkartıyor sonra da gelip SPK kanunu değiştiriyorsan BDDK’da düzenlemelerle ve alt düzenlemelerle baskı altına almaya çalışırken yabancı yatırımcı gelir mi?” diye sordu.

AKP’NİN HUKUK TANIMAMAZLIĞI KİTAP YAZDIRDI…

AKP’nin hukuk tanımamazlığının kendisine  “Torbadaki hukuk” adıyla kitap yazdırdığını belirten Milliyetçi Hareket Partisi Antalya Milletvekilli Adayları Doç. Dr. Mehmet Günal “Ülkemizin içerisinde bulunduğu durum açısından başta hukuk devleti açısından özel sektörün en önemli unsurlularından birisi olan teşebbüs hürriyeti ve hakkının korunması açısından önem arz eden bir süreçten geçiyoruz maalesef. Ben hukukçu olmamama rağmen AKP’nin hukuk tanımamazlığıbana bile “Torbadaki hukuk” diyerek kitap yazdırdı. O hale düştü kanun yapma sürecimiz maalesef her şey torbaya dolduruluyor. Bir garabet içerisinde maalesef her şey ama her şey.Plan ve Bütçe komisyonu bizim adımız her türlü mali işler gelmesi gerekirken adalet komisyonundan, anayasa komisyonuna çevre komisyonundan, bayındırlık komisyonundan, sanayi komisyonundan ilgili ilgisiz her şey o torbanın içerisine atılıyor. Ve bu hale geldik. “Balık baştan kokar” diyoruz ya hukuk sistemi bu hale geldiği zaman kanun eliyle hukuku katlettiğiniz zaman anayasa mahkemesinin kararlarını kanunla etkisiz hale getirmeye çalışırsanız, Danıştay kararlarını kanunla yeniden etkisiz hale getirmeye çalışırsanız, milletin dava açma hakkını kanun yoluyla elinden almaya çalışırsanız, avukatın savunma hakkını kanun yoluyla elinden almak için bunu Plan ve Bütçe Komisyonundan çıkartacağınız ceza mahkemeleri kanunuyla elinden almaya çalışırsanız bu işin artık çivisi çıkmış demektir. Bunun için biz burada bizim siyasi faaliyetlerimizin temelinde demokrasinin güçlendirilmesi bu da hukukun tesis edilmesi ve adaletin hakim kılınmasıyla olur. ”dedi.

AKP MÜLK’Ü “MAL” ANLIYOR…

AKP’lilerin kendi mülklerini korumasını sağlayan bir hukuk sitemi getirdiğini belirten Milliyetçi Hareket Partisi Antalya Milletvekilli Adayları Doç. Dr. Mehmet Günal “Ama bu da bu dönemde “Adalet mülkün temelidir.” yazıyor. Bende diyorum ki “Adalet AKP’nin; mülkünün temelidir.” diyorum. Yani bunlar “Mülk” denildiğinde “Mal” anlıyorlar. Bu mülkü arkadaşlar yanlış anlamışlar. AKP’liler kendi mülklerini korumasını sağlayan bir hukuk sitemi getirdi. Maalesef yatırımcı gelmiyor diyorlar. Sen bugün bir bankayı batırmak üzere kanun çıkartıyorsan yarın yabancı bir banka içinde bunu yaparsın. Bir şirketi batırmak için dedikodu çıkartıyor sonra da gelip SPK kanunu değiştiriyorsan BDDK’da düzenlemelerle ve alt düzenlemelerle baskı altına almaya çalışırken yabancı yatırımcı gelir mi? Aynı şeyi ona da yapabilirsin. Hukuki güvence kalktığı zaman yatırımcı yani iş adamı gelmez.Onun için biz bu çerçevede anayasa yapımı sürecinde de yapıcı bir şekilde genel sınırlama hükümlerinden ziyade genel koruma hükümlerinin olması gerektiğini söylüyoruz. Özgürlükler esas alınsın, Özgürbireyler olsun. Ama korkmasın kendisini ifade edebilsin geliştirebilsin. Biz bunu istiyoruz. Ve toplum sözleşmesi niteliğinde bir anayasa istiyoruz. Toplumun tüm bireylerinin katıldığı katılımcı bir anayasa istiyoruz. Bunu yaparken toplumsal ihtiyaçlar yerine toplumu parçalanmaya götürecek federatif sisteme yol açacak şekilde uygulama yapamazsınız. Ben bütünşehir yasası yapıyorum derken bütün yetkileri karıştırıp sırf oradaki federasyonun alt yapısını yaparsanız hukuk devleti olmaktan çıkarsınız.” dedi.

UZUN SOLUKLU EKONOMİ İSTİYORUZ…

Sürdürülebilir bir ekonomi beklediklerini dile getiren Antalya Sanayici ve İşadamları Derneği Başkanı Ali Ergin “7 Haziran seçimlerinden çok beklentiler var. Biz iş dünyası olsak ta asıl beklentimiz iş dünyasının da üstünde ciddi bir hukuk sistemi, herkese eşit davranan bir hukuk sistemi hukuk sistemine güvenerek yaşayabileceğimiz bir ülke arzu ediyoruz. Beklenmedik sürprizler hakikaten iş hayatının içerisinde bizim için hiç beklenmeyen arzu edilmeyen durumlar olarak değerlendiriyoruz. Bunun yanı sıra demokrasi çıtamızın yükseltilebilmesi, Türkiye yaşamaktan her insanın mutlu olduğu hakikaten bu ülkenin mutlu bireyleri olarak yaşamaktan keyif alan bir toplum olmayı arzu ediyoruz. Bunların şifrelerin nasıl oluşabileceğine dair şifreler ve noktalar var. İnsan ve toplum bilimini öne getirdiğimizde bunlarının şifrelerini bulup yapıyı oluşturmak mümkündür. Toplumu ilim ve bilimle yükseltilebileceğimizi temel unsur olarak görmemiz gerekiyor. Toplumun geri kalmış olmasını kullanılabilecek bir malzeme olarak görmek düşünülmesi ve bu şekilde politikalar oluşturulmasında şiddetle red ediyoruz. Bu ülkenin gelişmesinde en önemli unsurun her alanda bilimsel temellere dayanan realitelerle hareket edilmesi gerekiyor. Türkiye belli bir ekonomik seviyede olan bir ülke bunu hızlı bir şekilde yukarıya çıkartmamız gerekiyor. Beklentimiz ise sürdürülebilir bir kalkınmadır. Her 5 yılda bir krizle türbülansın içine giren bir adım ileri 2 adım geri giden tarzda ekonomik süreç bizler tarafından arzu edilen bir durum değildir. Uzun soluklu yolda yürüyebileceğimiz ekonominin oluşması ülkemizin refahı ve gelişimi için önemli unsurdur. ” dedi.