Antalya'da 10 yıl belediye başkanlığı yapan Hasan Subaşı, Best Western Khan Otal'de gazetecilerle bir araya geldiği kahvaltıda, Haziran seçimlerinde bağımsız milletvekili adayı olacağını açıkladı. Siyasetçi olarak her seçim öncesi 'Subaşı ne yapacak', 'Siyasete girecek mi', 'Partilerden davet var mı' gibi sorularla karşı karşıya kalmanın can sıkıcı olduğunu belirten, bu nedenle erken davranarak bağımsız milletvekili adayı olduğunu açıklayan Subaşı, günümüz siyasetiyle ilgili eleştirilerde bulundu.

"Gelinen noktada en önemli sorunumuz çözüm üretemez konuma gelen siyaset kurumunun kendisidir, kilitlenmesidir" diyen Subaşı, şöyle devam etti:

“Ne siyasetten, ne siyasetçiden, ne de yıpranmış partilerimizden vazgeçmek gibi bir lüksümüz olamaz. Ama bu hastalıklı haliyle de siyasetin, sorunları derinleştirmenin ötesinde çözümlere yönelmesi zorlaşmıştır. Sahip olduğumuz ve daha ileri gitmesi gereken adalet, demokrasi, özgürlük kavramları partilerle birlikte çok gerilere düşmüş ve yıpranmıştır. Toplumdaki ayrışma, kutuplaşma ve gerginlik toplumun yönetilmesini son derece zor hale getirmiştir. Siyaset kurumunun olmazsa olmazı uzlaşma kavramı neredeyse yok olmuştur. Bu sorunlar orta yerde dururken İç Güvenlik Paketi gibi uzlaşmazlığı daha da körükleyecek yasalar dayatılmaktadır. 1 hafta içinde hükümet kanadının deneyimli siyasetçisi Bülent Arınç, toplumun nefret duygularıyla ayrıştığını ve yönetmenin zorlaştığını geç de olsa itiraf etmiştir. Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç'ın veda konuşmasında, toplumun nefretle bölünmesinin en önemli sorunumuz olduğuna önemle vurgu yapması boşuna değildir."

TEREDDÜTSÜZ PARMAK KALDIRACAK MİLLETVEKİLLERİ ARANIYOR

Arınç ve Kılıç'ın, bir adım sonrasının Ortadoğu'ya benzemek olduğunu bilen deneyimli kişiler olduğunu vurgulayan Subaşı, sözlerine şöyle devam etti:

“Kenan Evren'i yargılayan adalet, onun hukukunun temel anlayışına dokunamamıştır. Partilerin adalet ve demokrasi anlayışındaki eksik ve geri kalmışlık nedeniyle dokunamamıştır. Uzlaşmayan siyaset anlayışı nedeniyle hala baraj sorunu yaşanmaktadır. 2015 seçimlerinde parlamenter sistemi sağlığına kavuşturmak esas olmalıydı, onun için milletvekili ile halk arasında temsil bağını güçlendirmek önemliydi. Ne var ki tam aksi yapılıyor. Çünkü 'Parlamenter sistem iflas etti' deyip başkanlık sistemi için hiç tereddütsüz parmak kaldıracak vekiller aranıyor. Milletvekili adayı olmak için şimdiden gözler ve kulaklar yukardan gelecek işaretlere kilitlenmiş durumda. Ya da Ankara'da otel lobilerini doldurup bekliyor müstakbel temsilciler, ama halkın haberi yok."

'BENİM İÇİN GERİ DÖNÜLEMEZ MESAJ'

Bugün siyaset kurumunun geldiği noktada sivil toplum ve siyasetçilerin dışında kimsenin yapabileceği bir şey olmadığını aktaran Hasan Subaşı, şöyle konuştu:

"Siyasetçiler sorumluluk almaktan kaçınamaz, kimse 'rahatım huzurum iyi' demek lüksüne sahip değildir. Bir siyasetçi için unutulmamak, her daim hatırlanmak hoş olmakla birlikte yüklediği sorumluluk var. Bu güne kadar yaptığım toplantılardan çıkan sonuç, siyaset yapmam konusunda, sorumluluk almam beklentisi hayli yüksek. Henüz görüşebildiğim sivil toplum liderlerinin ittifakta söylediği söylemleri 'Başkan olarak yaptığınız hizmetleriniz ve sivil topluma katkılarınız unutulmaz ama onları bir yana bırakırsak, sizin demokrat tavrınız ve uzlaşmacı kişiliğiniz tam da bugün için geçerlidir' sözleridir. Bu sözler benim için önemli ve geri dönülmez bir mesaj olarak algılanmıştır. Ben sadece halkın milletvekili olmak ve sivil toplumun sesi ve beklentisini karşılamak için sorumluluk alabilirim. Lidere bağımlı bu sisteme karşı bir siyasetçi olarak bu düzenin parçası olmak istemem. Ancak bağımsız aday olabileceğimi dile getirdim ve kararımı verdim. Haziran ayı seçimlerinde bağımsız milletvekili adayı olarak seçmenin karşısına çıkacağım."

EN AZ 60, EN ÇOK 80 BİN OY

Konuşmasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Subaşı, "Ne kadar oy almayı hedefliyorsunuz" sorusuna "60 ila 80 bin arasında oy alacağımı düşünüyorum" karşılığını verdi. Subaşı, "Bağımsız bir milletvekili parlamentoda ne yapabilir" sorusuna ise “Bağımsız bir milletvekili seçildiği takdirde partiler şöyle bir silkelenir, 'ne yapıyoruz' diye kendilerine sorar. Günümüz siyasetinde bu silkelenme bile çok önemli" yanıtını verdi. Merkez sağı bir araya getirmek için de çalışılabileceğini sözlerine ekleyen Subaşı, “Seçildiğim takdirde merkez sağda yeni bir oluşum için de mücadele edebilirim" dedi.