AK Parti İl Başkanı Mustafa Köse,Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin bilerek zarara uğratıldığını dile getirirken “Bunun adı iş bilmezliktir. Bunun adı açıkça yolsuzluktur” dedi.
BELEDİYE ZARARA UĞRATILDI
Antalya’nın en önemli sorununun kime sorulursa sorulsun ulaşım sorunu, trafik problemi olduğunu söyleyen Başkan Köse, Menderes Türel döneminde alt geçitlerin yapımı ile rahatlatılmaya çalışılan trafiğin bugün tıkanma noktasına getirildiğini kaydetti. Yine Türel döneminde uygulamaya geçirilen akıllı kart sisteminin Mustafa Akaydın döneminde yolsuzluk aracı olarak kullanıldığının altını çizen AK Parti İl Başkanı Mustafa Köse, “Menderes Türel döneminde ulaşımdan belediyeye % 3’lük bir gelir vardı. Akaydın döneminde yapılan sözleşme ile belediye payı % 2 oldu. Mustafa Akaydın döneminde yapılan Halkkart ihalesi ile ilgili 2011 yılında Mahkemece verilen “ihalede rekabet koşulları oluşmamıştır o yüzden iptali gerekir” şeklindeki kararı bahane eden ve belediyenin ulaşımın içinde olmadığını söyleyerek % 2’lik belediye payından vazgeçen belediye yetkilileri, 21 günlük bu yandaş firmanın zengin edilmesini sağladı. Bu ne zaman oluyor? Akaydın’ın “bütçe olmadığı için hizmet yapamıyorum” dediği, belediye işçilerine maaş ödemediği zaman oluyor” dedi
HALKÇI RANT SAĞLADILAR
Antalya’da çok net bir komedi yaşandığını belirten Başkan Köse, “Antkart vardı ve Akaydın seçim kampanyalarında bitireceğiz kart sistemini kaldıracağız dedi. Antkart gitti halkkart geldi. Mevcut sistemi bozdu, çok daha kötüye götürdü. İşi yapmaya ehil olmayan yandaş firmaya koskoca bir kentin ulaşımı emanet edildi. İhalede rekabet koşulları oluşmadan 21 günlük firmaya ihale verildi ne oldu halkçı rant oldu” ifadelerini kullandı.
Sayıştay raporlarında da 21 günlük firmanın bu işi yapma ehliyetinin olmadığı ortaya konmuş iken Antalya ulaşımının daha önce böyle bir işi daha önce yapmamış adeta adrese teslim kurulmuş bir firmaya verildiğini söyleyen AK Parti İl Başkanı Mustafa Köse şöyle konuştu; “ Maalesef bununla da yetinilmedi ve işin her aşamasında sanki bu firma ile ortakmış ve hatta firma belediyenin patronuymuş gibi hareket edildi. Vatandaşın cebinden çıkan ulaşım paraları direkt olarak halkkart (firması olan A Kent) a gitti. Halkkart belediyeye canı isterse ödeme yaptı istemezse beş kuruş ödemedi. Halkkart’ın belediye payı olarak 1 milyon 950 bin lira o yıl için belediyeye ödenmesi gereken para vardı ama bu parayı belediyeye ödemedi. Defalarca söyledik açıklamalar yaptık işçinin maaşını ödeyemiyorsunuz alın Halkkartta belediyenin hakkı olan para var, 1 milyon 950.000 TL belediyenin yani Antalyalıların parası var bu parayı alın işçimizin maaşını ödeyin dedik, bu paraları almadıkları gibi açıklamalarımıza cevap dahi vermediler, veremediler. Sözleşme uyarınca % 2 belediyeye % 3 firmaya gitmesi gerekirken Halkkart (A-kent firması) vatandaştan % 5’i aldı ama belediyenin % 2 payını ödemedi. Gerek kullan at kartları ve gerekse vatandaşa iade edilmesi gereken depozito bedelleri yani takriben 2,5 trilyon bedel de uçtu gitti, birilerinin cebinde kaldı. İhale şartları yerine gelmedi. Akıllı dolum merkezleri yapılmadığı gibi validatörler de konulmadı. Tüm bunlara karşın yandaş olduğu için kayırıldı, firmaya belediye tarafından herhangi bir yaptırım uygulanmadı.
ULAŞIM ESNAFI TEHDİT EDİLDİ
2011 yılında Halkkart ile sözleşmeyi fesheden Sn. Akaydın “ ben bu işin hiçbir yerinde yokum” dedi, sıyrıldı çıktı. Sonrasında ise ciddi bir şey yaşandı. Sözleşme feshedilmesine, belediye bu firma ile bizim bağımız yok demesine rağmen bir de baktık ki ulaşım esnafı tek tek Halkkart ile sözleşme imzalıyor. Mesele daha sonra anlaşıldı: Ulaşım esnafları savcılığa Halkkart firmasıyla sözleşme imzalamazlarsa belediye yetkilileri tarafından şehir dışına sürülecekleri, iş yapmayan güzergahlarda çalıştırılacakları tehdidinde bulunulduğu bu sebeple de Halkkart ile sözleşme imzalamak zorunda bırakıldıkları gerekçesi ile Savcılığa şikayet dilekçeleri verdiler. Ulaşım esnafının beyanlarına göre bu tehdidi yapanlar Büyükşehir belediye başkanı ve yöneticileriydi. 670 kadar esnaf suç duyurusunda bulundu. Esnafın beyanlarına göre kendilerine zorla ağır şartlarla ve tazminatlarla o sözleşmeler imzalatıldı. Sözleşme ile firma Antalyalıların ulaşım için ödediği paralardan % 5 pay alır hale geldi. Belediyeye gitmesi gereken yüzde 2’lik pay yok edildi ve ihaleden 21 gün önce kurulan firma zengin edildi. Belediyenin% 2’lık payı buhar olup uçtu. Böyle iş bilmezlik ve yolsuzlukla elbette hizmet üretemezsiniz.”
AKAYDIN HERHALDE TRAFİĞE ÇIKMIYOR
“Akaydın Antalya’da ulaşım ve trafık sorunu yok diyor. Önce sorunun varlığını kabul etmeniz gerekir. Trafığe mi çıkmıyor başka yerde mi dolaşıyor bilemiyoruz ama biz Antalyalıar bir yerden başka bir yere giderken özellikle sabah ve akşam saatlerinde zorlanıyoruz” diyerek açıklamasını sürdüren İl Başkanı Mustafa Köse, “Bir yılda festivallere 50 trilyon harcadı.Yeni para ile 50 milyon lira. Köprülü kavşağın tekinin bedeli 5 trilyon. Bir yılda festivale harcanan para ile 10 tane köprülü kavşak yapılarak trafik sorunu çözülebilirdi. Elbette şarkıya türküye karşı değiliz. Ancak festivallere kaynak aktarılabiliyorsa alt geçitlerde ayrılabilirdi” şeklinde konuştu.
YORUMLAR