Büyük ilgi gören ve geniş bir katılımla gerçekleştirilen iftar programında buluşmanın mutluluğunu yaşadığını belirten Abdurrahman Başkan, “Türk ne olursa olsun Türklüğünün özünü asla kaybetmez. Bizler Türk gibi yaşar Türk gibi düşünür ve bu vatan uğruna gerekirse Türk gibi ölürüz. Hepimiz bu vatanın kıymetini bilir, milli menfaatler çerçevesinde buluşabilirsek, geleceğimizin daha parlak olacağına tüm kalbimle inanıyorum” diye konuştu.


“GURUR VE ONUR DUYUYORUM”


Güneşin ve turizmin başkenti, yörükler diyarı, pehlivanlar otağı, yeşilin ve mavinin buluştuğu en güzel nokta olan bir tarafı deniz, bir tarafı antik kentlerle dolu, tarımı ile ülkemizin en önemli lokomotiflerinden birisi olan Antalya’nın vekili olmaktan gurur ve onur duyduğunu belirterek sözlerine başlayan MHP Antalya Milletvekili Abdurrahman Başkan, konuşmasında özetle şunları söyledi:
“Ramazan, her bireyin içtenlikle kendisiyle yüzleştiği, kendisini yenilediği, iç dünyasını tazelediği ve her yıl insanlığı daha iyiye taşımak üzere gelen bereketli bir aydır.


KALP BİRLİĞİNİN PERÇİNLENDİĞİ AY


İnsanlar arasında dayanışma ruhunun, yardımlaşmanın ve kalp birliğinin perçinlenmesine vesile olan Ramazan ayı, sahip olduğumuz nimetlere şükretmemizi ve bu nimetlere sahip olmayan ihtiyaç sahiplerini kendimizden önce düşünmemiz gerektiğini bizlere anımsatır.
Ramazan; sevgidir, samimiyettir, paylaşımdır. Unutmayalım ki, birlik ve beraberlik içerisinde olduğumuz müddetçe her geçen gün daha da güçleneceğiz.”


ULUSLARARASI SİYASETTE TÜRKİYE


Konuşmasının bu bölümünde dünyanın dört bir yanında yaşanan savaş ve çatışmaların ister istemez Türkiye’yi de etkilediğine dikkat çeken MHP Antalya Milletvekili Abdurrahman Başkan, sözlerine şöyle devam etti:
“Buna rağmen köklü ve tecrübeli bir devlet olmanın avantajını kullanarak batı merkezli ekonomik ve siyasi hegemonya düşüncesine karşı uluslararası siyaset arenasında ülke olarak verdiğimiz mücadeleye ve bu mücadeleden ülkemiz adına kazandığımız kazanımlarımızı kimse inkâr edemez.
Çünkü bizler çok özel bir coğrafyada, benzeri olmayan bir ülkede ve emsalsiz bir şehirde yaşıyoruz.
Ülkemiz, memleketimiz böylesine değerli, böylesine eşsiz ki; bu coğrafyayı bizlere vatan kılan ecdadımıza ne kadar teşekkür ve dua etsek azdır. Bizlerde onlara yakışır bir nesil olarak Muhyi’ye sözü ile diyorum ki; ‘Sayılmayız parmak ilen tükenmeyiz kırmak ilen’


“TÜRK ÖZÜNÜ ASLA KAYBETMEZ”


Türk ne olursa olsun Türklüğünün özünü asla kaybetmez, bizler Türk gibi yaşar Türk gibi düşünür ve bu Vatan uğruna gerekirse Türk gibi ölürüz.
Hepimizin bu vatanın kıymetini bilir, milli menfaatler çerçevesinde buluşabilirsek, geleceğimizin daha parlak olacağına tüm kalbimle inanıyorum.


“BÜYÜK FIRSATLARI DEĞERLENDİRMELİYİZ”


Tıpkı Mevlana'nın pergel benzetmesi gibi bir ayağımızı Anadolu'ya sabitleyip diğeriyle cihanı dolaşarak, başta turizm ve tarımsal üretim olmak üzere bizi bekleyen büyük fırsatları değerlendirmeli ve dünyada söz sahibi olacak bir noktaya ulaşmalıyız.
Bu dengeyi doğru kurduğumuzda Milli politikalar çerçevesinde hem küresel rekabette ülkemizi güçlendiririz; Hem de dünyanın diğer toplumlarıyla özgüvenli, medeni ilişkiler kurarız.
Cumhur İttifakının kararlı duruşu ile Türk ekonomisinin gücüne güç katacağına ve bu yaklaşımla ülkemiz için hep birlikte daha çok çalışmamız gerektiğini belirmek istiyorum.
Bu gün dünyanın en büyük ihtiyacı olan, bir arada yaşama becerisi, bizim ülkemizde ve en çokta güzel şehrimiz Antalya’mızda sizlerin misafirperverliği ile asırlarca sergilemiş bulunmaktayız.”
MHP Antalya Milletvekili Başkan, sözlerini Merhum Arif Nihat Asya’nın
“Kahraman bekleyen yığınlarını,
Kahramansız bırakma Allah'ım!
Bilelim hasma karşı koymasını,
Bizi cansız bırakma Allah'ım!
Yarının yollarında yılları da,
Ramazansız bırakma Allah'ım!
Bizi sen sevgisiz, susuz, havasız;
Ve vatansız bırakma Allah'ım!
Müslümanlıkla yoğrulan yurdu,
Müslümansız bırakma Allah'ım!” sözleriyle tamamladı.