Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Genel İdare Kurulu Üyesi Eski Tokat İl Başkanı Mesut Doğan, partisinin tarama çalışmaları nedeniyle İzmir İl Başkanı Bayram Sakartepe, Saadet Partisi Zeytinburnu İlçe Başkanı Yahya Kemal Hayırlıoğlu ile birlikte Antalya İl Teşkilatına ziyarette bulundu.

Saadet Partisi İl Başkanı Galip Akın ve Başkan Yardımcısı Hasan Güldal’ın da yer aldığı İl Binasındaki  toplantıda demokratikleşme paketi ve ekonomik veriler üzerinden değerlendirme yapıldı. Açılış konuşmasını yapan Galip Akın, Genel Merkez kararı ile 81 il ve 957 ilçede 1 ay içinde seçim taramalarının tamamlanacağını ve Ankara’da 3-4 Kasım tarihinde Büyük Anadolu Otel’de il ve ilçe başkanlarının katılımı ile siyasi adayların açıklanacağını ifade etti ve sözü Mesut Doğan’a bıraktı.

TARAMALAR TAMAMLANDI

Tarama çalışmalarının 16 il dışında tamamlandığını söyleyen Mesut Doğan en son İstanbul ilinin kalacağını bildirdi. Doğan, Allah’ın izniyle Milli Görüş kadrolarının Mart 2014’teki yerel seçimde ipi göğüsleyerek adaletli belediyeciliği halkla buluşturacaklarını söyledi. Seçim çalışmaları dışında ülke gündemine ilişkin de görüşlerini ortaya koyan Doğan, Türkiye’deki ekonomik parametrelerin ise mevcut iktidarın başarısız olduğunun açık göstergesi olduğunu ileri sürdü. Vatandaşlar üzerinde yapılan ankette en çok şikayet edilen konuların başında geçim sıkıntısı ve işsizlik geldiğini söyleyen Doğan, “Yüzde 99’u Müslüman olan bir ülkede öz babası tarafından tecavüze uğrayan çocuklar, babasını öldüren evlatlar türemiş ve adeta bir ahlak çöküntüsü yaşanmıştır. Bunun sebebi ekonomik istikrarsızlıktır” dedi.

TÜRKİYE ŞAMAROĞULANINA DÖNDÜ

Türkiye’nin ABD ve AB’nin güdümüyle adeta şamaroğlanı haline geldiğini belirten Doğan, ekonomik bağımsızlığını yitirmiş bir ülke haline dönüşen Türkiye’nin 580 milyar dolar toplam borcu olduğunu hatırlattı. Doğan, “2013’ün 1.çeyreğinde 1,1 kentrilyon borcumuz var. BDDK’ya göre 2012 yıl sonu itibariyle insanların bankalar olan borcu 795 katrilyon iken şu an 850 katrilyona çıkmıştır. 19 milyon hane ve aile sayısı var ve 110 milyar hane başına borç düşüyor. TÜİK 2012’de ölümle sonuçlanan intihar olaylarının 1 yılda 3 bin 225 olduğunu açıkladı. Toplam intihar sayısı ise 30 bin düzeyindedir. İnancı olan insan intihar etmez ama geçim sıkıntısı ve işsizlik insanlara bunu yaptırıyor. 123 bin 325 karı koca boşanmış, son 10 yılda 1 milyonun üzerinde boşanan var” diye konuştu.

AKP’NİN GELECEĞİ DÜŞÜNÜLMÜŞ

Demokratikleşme paketinde AKP’nin halkı kandırdığını ileri süren Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mesut Doğan, söz konusu paketin Türkiye’nin değil, AKP’nin geleceği için düşünülmüş bir paket olduğunu savundu. AKP’nin paketi oluştururken 5 referans noktası olduğunu açıkladığını söyleyen Doğan, Parti’nin 2023 vizyonunun, seçim beyannamesinin, kongrelerin, evrensel hak ve özgürlüklerin ve altına imza atılan uluslar arası anlaşmaların ve ayrıca AB müktesebatının demokratikleşme paketinin oluşumu için kullanıldığının ifade edildiğini bildirdi.

Doğan sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Seçim barajının kaldırılacağı yönünde net bir ifade kullanmıyorlar. Görüşebiliriz diyorlar. Biz barajın kaldırılmasını istiyoruz oysaki AKP dar bölge sistemi ile barajı aklı sıra yüzde 25-30’lara yükseltecek. Hazine yardımını da en az yüzde 3 oranında oy alan partilere vereceğini söyleyecek. Başörtüsüne serbestlik vereceğiz diyerek yetersiz ve kusurlu bir düzenleme yapmak mı demokratikleşme paketidir? Ekonomik istikrarsızlığı örtbas etmek için halkın gündemini değiştirmekten başka bir şey yapmıyorlar. 11 yıldır söz verdiklerinin hangilerini yerine getirmişler. AKP hükümetine buradan soruyorum.Ama, lakin, ancak tabirlerinin olduğu bir demokratikleşme paketi kabul edilemez. İşin en vahimi de terörist başı Abdullah Öcalan’ın önünü açacak ve siyasete atılmasını sağlayacak olan düzenleme ile terör örgütüne üye olanların siyasi partiye üye olmalarına müsaade edilmez hükmünün değiştirileceği belirtiliyor. Oy açlıklarını gidermek için memurların siyasi partilere üye olmaları noktasındaki engelleri kaldırarak güya demokratikleşme paketi oluşturduklarını sanıyorlar. Bütün bu yapılanları başta Milli Görüş kadroları olmak üzere vatandaşlarımız çok iyi görüyorlar. Başörtülü hemşehrilerim, memurlar, terörden canı yanmış şehit anneleri, bunun hesabını sandıkta sormasını da iyi bilirler.