Ne naif ve zarif bir cümledir , gönül güneşi ile dokunulmuş: 'İnsan en çok çocukken mutludur ' Çünkü düşünmez delice hayatı yaşar. Zaman yavaştır , gelecek kaygısı taşımaz. Ölüm korkusunu bilmez. Mal paylaşımı , miras kaygısı gibi dertleri yoktur. Sadece anı yaşar , çocukken bir günlük zaman dilimi sonsuz bir maceraya açılan bir kapı gibidir adeta. Ah be çocukluk sen ne güzel şeysin...
Sokaklarda özgürce oynarken kirlenmiş ellerimizde tertemiz umutlar saklardık. Şimdi bize bir çocuk yüreği lazım. En safından , en temizinden . Öylesine mutlu, öylesine umutlu. Ama şimdi hem düşmenin hem yükselmenin bir sonunun olduğunu öğrendiğim yaştayım. O kadar çok şükredecek şey var diye düşünürken aslında yaradanın bizi şükretmemiz için yarattığını da idrak ettiğim. Kalbimin kabul ettiğini aklımın hayır olmaz dediği inkar ettiği yaştayım. Nasip olanı zorlayarak arada bir de nasibe çabalayarak ulaştığım. Yaşım dünden beri kırk üç...
Ah be çocukluk sen ne güzel şeysin..