Hani her insanın deli gibi inandığı bir ütopya vardır. Benim ütopyam bilmem kime senin ütopyan sana. Dehşet verecek derecede bir sızı hissettiğinde iki kişinin aynı ütopyada asla bir araya gelemeyeceğini anlamışsın demektir. İnsanoğlu işte her zaman ve hep delil ister. Kalbini ikna edebilmek için aklının ikna olduğuna bir delil yeterliymiş. Hz. İbrahim de istemişti.
Sen hayalin en ortasındayken gerçekler ve hayaller birer birer semaya.Baş ağrısı, kalp ağrısı , mide ağrısı ve öyle gariptir ki bir türlü hissedilmeyen zihin ağrısı. Oysa baş köşede yer alır hep Demokles'in kılıcı .Çünkü burası cennet değildir ve iki kişinin hiç bir zaman aynı anda anlayamayacağı bir denklem. Çok uzun zamanlardan beri buralar bir beton yığını. İşte hepimizin dilindeki ezelden beri sakız olan o meşhur cümle 'yanlış zamana doğduk'
Çok ünlü oyuncular yüksek meblağlar harcanan bütçeler ve gişede çakılan uzun metraj bir film. Ne saçma...
Aynı zamanda Diyojenin hiç bir zaman istemediği gölgede burnunun dibindeydi. Tüm bu denklemlerin içinde doğru zamanda olmadığını anladığında hikayene dönüp acımtırak bir bakış atıp saygı duruşunu da ekleyerek kapanış... Ve unutma bazı insanlar çok şanslı çünkü gözlerinin ucunda düşmeyi bekleyen yağmur damlası ile doğmadıkları için.