Diyabet hastası olan Ersin Boz, “Şeker hastalığının kalbime de etkisinin olduğunu biliyordum. Yapılan tetkiklerde üç damarın tıkalı olduğu tespit edildi. Bende var olan; kilo fazlalığı, şeker hastalığı ve sigara kullanımı da kalp krizi riskini arttırdı” şeklinde konuştu.

Mesai sonrası evdeyken göğsünün alt kısmında yanma hisseden ve hemen hastaneye başvuran 38 yaşındaki Ersin Boz, “Acil serviste kalp krizi geçirdiğim tespit edildi. Hemen anjiyo yapıldı. Ardından da kalp ameliyatı olmam gerektiği tespit edildi. Merdiven çıkarken çok yoruluyordum ama bunu formsuzluğa ve spor yapmamaya bağlıyordum.Bariz hiçbir şikâyetim yoktu. Ancak hem şeker hastası olmam hem sigara kullanmam hem de kilo fazlalığım kalp krizini tetikledi. Şuan gerçekleştirilen koroner bypass ameliyatının ardından kendimi çok iyi hissediyorum” ifadelerini kullandı.

“ERKEN YAŞLARDA ŞEKER HASTALIĞI ARAŞTIRILMALI”

Kalp krizi geçirmenin artık daha genç yaşlara kadar indiğini belirten Medical Park Antalya Kalp Hastanesi Direktörü ve Kalp-Damar Cerrahisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Okutan, “Erken yaştan itibaren insanlarda şeker hastalığı var mı bunun araştırılması gerekiyor. Eğer varsa da kan şekerinin dengede tutulması son derece önemlidir. Koroner kalp hastası olmanın en önemli risk faktörlerinden biri de şeker hastalığıdır. Bu hastalık koroner kalp damarlarında hızlı bir şekilde kireçlenme ve tıkanmaya yol açıyor” dedi.

“GENÇ YAŞTA KALP KRİZİ GEÇİRDİ”

Şeker hastalığı ne kadar erken yaşta başlar ve kan şekeri ne kadar düzensiz olursa bu tip hastaların okadar erken kalp-damar hastalıklarına yakalandığının altını çizen Prof. Dr. Okutan şöyle devam etti: “Hastamız çok erken yaşta kontrolsüz diyabet hastası olması nedeniyle kalp kriziyle karşıkarşıya kaldı.Bundan sonraki dönemde mutlaka şeker hastalığının çok iyi tedavi edilip,damarlarda kireçlenmenin ilerlememesini sağlamak lazım. Burada halkımızın farkında olması gereken durum da, şeker hastalığınınönemli bir kalp damar hastalığı risk faktörü olmasıdır.”