RAMAZAN'A DOĞRU
Ahmet Bayer

Ahmet Bayer

AKSU İLÇE MÜFTÜSÜ

RAMAZAN'A DOĞRU

29 Mart 2022 - 20:13

Evveli rahmet, ortası mağfiret, sonu ise cehennemden kurtuluş ayı olan bir Ramazan ayına daha
kavuşmanın huzur ve mutluluğunu yaşamaktayız.


01 Nisan 2022 Cuma günü kılacağımız ilk teravih namazının ardından 02 Nisan 2022 Cumartesi gecesi kalkacağımız ilk sahurla bu mübarek aya girmiş olacağız.
Başkanlığımız, her yıl Ramazan ayında toplumda duyarlılık ve farkındalık oluşturmak amacıyla bireysel ve toplumsal hayatımıza ışık tutan önemli bir temayı kamuoyunun gündemine taşımakta ve belirlenen tema, Ramazan ayı boyunca etraflı bir şekilde ele alınmaktadır. Bu bağlamda 2022 yılı Ramazan teması "Ramazan ve Doğruluk" olarak belirlenmiştir.


Yüce dinimiz İslam, istikamet üzere olalım, dosdoğru bir ömür geçirelim diye bizlere gönderilmiştir. Cenâb-ı Hak, kullarına özde, sözde ve davranışlarda dosdoğru olmalarını emretmiştir. Doğruluk; kişinin özüyle sözünün, niyetiyle amellerinin ahenk içinde olması, İmanın hayata yansıması, İslam'ın özü, müminin şiarıdır. Peygamber Efendimiz (sas), "Doğruluk, kalbin tereddütsüz
biçimde huzura ermesidir, yalancılık ise şüpheden ibarettir." buyurmaktadır.
(Tirmizî, Sıfatü'l-kıyâme,60.)
 

Doğruluk, bireysel ve toplumsal hayatta güveni tesis eder, ailede sevgi ve saygıyı kalıcı kılar. Sosyal hayatta birlik ve beraberliği güçlendirir. Ticareti, mal ve mülkü bereketli kılar. Doğruluğun zıttı olan yalan ise, insanları birbirine düşüren kötü bir haslettir. Yalan, bin bir emekle kurulan ve toplumumuzun teminatı olan ailelerin dağılmasına zemin hazırlar. İnsanları birbirine düşürür, fitne ateşinin yakılmasına sebebiyet verir. Ticaretin bereketini götürür. Mal ve mülkten hayır görülmesine
engel olur. Sevgili Peygamberimiz (sas) bir hadislerinde şöyle buyurmaktadır: "Doğruluktan ayrılmayın. Çünkü doğruluk insanı iyiliğe, iyilik de cennete götürür. Kişi devamlı doğru söyler ve doğruluktan ayrılmazsa Allah katında 'doğru/sıddîk' olarak tescillenir. Yalandan sakının! Çünkü yalan insanı kötülüğe, kötülük de cehenneme götürür. Kişi devamlı yalan söyler, yalan peşinde koşarsa Allah katında 'yalancı/kezzâb' olarak tescillenir." (Müslim, Birr, 105.)
 

Doğruluk (sıdk) aynı zamanda rahmet elçileri peygamberlerin sıfatlarının ilkidir. Tüm peygamberler tebliğ ettikleri ilahî hüküm ve haberlerde, hareket ve davranışlarında doğrudur, sadıktır. Onlar asla yalan söylememişlerdir. Bir insanın hele hele bir peygamberin yalan söyleyerek insanları kendisine inandırması, onları irşat ederek dosdoğru yola sırat-ı müstakime ulaştırması asla mümkün değildir. Âlemlere rahmet olarak gönderilen, Rabbimiz tarafından tüm insanlara en güzel örnek olarak takdim edilen Resûl-i Ekrem (sas) doğruluğun timsaliydi, müşahhas bir örneğiydi, "Muhammedü'l-Emîn" idi. Peygamberimiz hayatı boyunca doğru yaşamış ve Müslümanların da doğru sözlü insanlar olmasını arzu etmiştir. Doğruluk önemlidir. Ancak daha da önemlisi doğruluk; doğru kimselerle beraber olmaktır. Nitekim Yüce Rabbimiz, "Ey iman edenler! Allah'a karşı gelmekten sakının ve doğrularla beraber olun." (Tevbe, 9/119.) buyurmakta, Peygamber Efendimiz (sas) ise dikkatlerimizi şöyle çekmektedir: "Kişi dostunun dini üzerinedir." (Tirmizî, Zühd, 45.)
 

Doğruluk, gerçek hayatta ne kadar önemli, değerli ve gerekli ise dijital dünyada, sanal âlemde de o kadar önemli, değerli ve gereklidir. Maalesef, yalanın en çok ve en hızlı yayıldığı yerlerin başında sosyal mecralar gelmektedir. Bazı insanlar, denetimsizlik evhamına kapılarak sosyal mecralarda yalan paylaşımlar yapmakta veya fitne çıkarmak isteyenlerin söz ve görsellerini sorgusuz bir şekilde kendi hesaplarından paylaşmaktadır. Oysaki duyduğumuz bir haberi araştırmadan paylaşmak, yalanın yayılmasına sebebiyet vermek büyük bir vebaldir. Ayrıca Allah (c.c), ister geçek ister sanal olsun tüm âlemlerin Rabbidir. Sağımızda ve solumuzda bulunan melekler ise yapıp, ettiklerimizin tamamını kayıt altına almaktadır. Nihayetinde ahiret gününde söz ve eylemlerimizin tamamından hesaba çekileceğimiz asla unutulmamalıdır.
Oruç, sadece bedenimizi aç ve susuz bıraktığımız bir ibadet değildir. Orucu makbul kılan, tüm organlarımıza oruç tutturmamızdır. Bunu mümkün kılacak olan ise işimizde ve sözümüzde doğruluğu esas kılmaktır. Yalan söylemek, yapılan ibadetin şuuruna tam olarak varılamadığını gösterir. Yalanı terk etmeden tutulan oruçtan kişinin nasibi ancak aç ve susuz kalmaktır. Nitekim Peygamberimiz (sas) bir hadislerinde bizleri şöyle uyarmaktadır: "Yalanı ve yalana göre hareket etmeyi terk etmeyenin yemeyi içmeyi bırakmasına Allah'ın ihtiyacı yoktur." (Buhârî, Savm, 8)
 

Ramazan, manevi huzur iklimidir. Bu huzuru gerçekleştirecek en önemli ahlaki erdemlerin başında ise doğruluk gelmektedir. "Ramazan ve Doğruluk" konusunun ele alınışı, önce bireysel sonra da toplumsal hayatımızın huzura ve mutluluğa ulaşmasında katkı sağlayacaktır. Birlik ve beraberliğimizi, ailevi ve toplumsal dayanışmamızı güçlendirici çalışmaların hayata geçirilmesine zemin hazırlayacaktır. Sosyal mecralarda doğruluğun ne kadar önemli ve gerekli olduğu hatırlatılacak, bu yönde toplumsal bir farkındalık oluşturulmasına vesile olacaktır.
 

Oruç ayı Ramazan-ı Şerif’in başta ülkemiz olmak üzere tüm İslam alemine hayırlar getirmesini Yüce Allah’tan temenni ederken tüm kardeşlerimizin Ramazan ayını tebrik ediyorum.







 

Bu yazı 952 defa okunmuştur .

YORUMLAR

  • 0 Yorum