Kıymetli okurlar;
Aksu Belediyesi Aralık ayı meclis toplantısını sosyal medya üzerinden takip ettim. İzlediklerim sonrası içimde birikenleri sizlerle paylaşmak istedim.
Meclisi yöneten kıymetli kardeşim Mehmet Alptekin, ne zaman bir grup sözcüsü soru sorsa hemen “Biz burada siyaset yapmayalım, burası siyaset yeri değil.” diyerek tepki gösteriyor. Mehmet kardeşim, öncelikle ne için orada oturduğunu bilmen gerekir. O kırmızı koltuklara melekler indirmedi seni. Seni oraya getiren, oy veren halkın siyaseti ve iradesidir. Hangi partiden seçildiğini, bugün hangi partide oturduğunu hatırlaman lazım. “Siyaset yapmayalım.” diyorsan, kusura bakma ama o mecliste ne işin var? Kabzımal mesleğini sürdürebilirdin. Orası milletin sesidir, elbette siyaset yapılacak.
CHP Grup Sözcüsü Mustafa Oruç da aslında doğru sorular sordu ama yanlış adrese yöneltti. O soruların muhatabı; sizinle yola çıkan, bu milletten oy isteyen, “Zindanlara düşsem AK Parti’ye geçmem.” diyen İsa Yıldırım’dır.
AK Parti Grup Sözcüsü Mehmet Mekik abimiz ise maşallah yıllardır aynı türküyü söylüyor. “Yaşa İsa Yıldırım yaşa…” türküsünü hiç unutmamış.
MHP Grup Sözcüsü Metin Büyükkalay ise olan biteni sessizce izliyor. Hamle yapacağı zaman da öyle bir hamle yapar ki, uzun yıllar konuşulur.
⸻
Sevgili Aksulu dostlarımız;
Zaman zaman çarşıda, pazarda, sokakta, esnafın iş yerlerinde bir araya geliyoruz. Siz soruyor, biz cevaplıyoruz. “Bunu da yaz Enes!” diyorsunuz, biz de dilimiz döndüğünce yazıyoruz.
Ben, Enes Gürel; Cumhur İttifakı’nı hep destekledim. Önceki dönem Aksu Belediye Başkanı Halil Şahin’e adaylık verilmediğinde kendi irademle İsa Yıldırım’a destek verdim. Seçimi kazandı.
Ancak o meydanlarda AK Parti’yi her fırsatta “hırsızlıkla” suçlayan İsa Yıldırım’ın bugün “hırsız” dediği ekibin içine katılması… İşte bunun adı siyasetin acı yüzüdür.
Ben AK Parti yetkilisi olsaydım, bırakın partiye üye yapmayı; o kapıdan içeriye adım atmaları bile mümkün olmazdı. Meclis üyelerinin isimlerini tek tek anmak istemem ama şu yaşıma geldim, bundan sonra kendime sövdürmem.
“AK Parti’ye geçmem, geçecek en son kişi benim.” diyenlerin ilk geçenler olması… Beni ilgilendirmez ama AK Parti açısından utanç verici bir durumdur.
⸻
Aslında yazılacak çok şey var. İçimiz dolu…
Belki en kısa sürede bir canlı yayında hepsini daha net anlatırım.
Dün seçimi kazandığınızda itibarsızlaştırmak için “hırsız” dediğiniz insanlara bugün en güzel görevleri vermişsiniz ya…
İşte buna “ilahi adalet” denir.
Ya da halkın dilindeki şekliyle:
“İnsan tükürdüğünü ne güzel yalar…”
Son olarak Sayın İsa Yıldırım…
Seçim meydanlarında “Akraba belediyeciliğini bitireceğiz, hiçbir akrabamızı belediyeye almayacağız.” diyordunuz.
Bugün baktığımızda tabloda yeğenler, çocuklar, eşler, akrabalar…
Milletin çocuğu üniversite okusun, bölümünde iş bulsun diye beklesin dursun.
Bu kafayla biz ülke olarak düzelmeyiz.
Allah sonumuzu hayır etsin.
Kalın sağlıcakla…


YORUMLAR