İlişkiler, insan yaşamının en karmaşık ama en doğal parçalarından biridir. Hayatın belirli dönemlerinde insanlar, bir başkasına yakın olma ihtiyacı hisseder. Bu ihtiyacın kaynağı bazen sevgidir, bazen yalnızlıktan duyulan sıkıntı, bazen de sadece bir ait olma arzusudur. Ancak bu ilişkiler, kişinin kendisini gerçekten tanıyıp tanımadığına göre çok farklı yönlere evrilebilir.
Bugün özellikle genç bireyler arasında, hızla başlayan ve hızla tüketilen ilişkiler dikkat çekiyor. Sosyal medya, popüler kültür ve çevresel baskılar, insanları ilişkide olmayı bir başarı ya da zorunluluk gibi görmeye itiyor. Fakat burada temel bir sorun var: İnsanlar, bir başkasını tanımaya çalışmadan önce kendilerini tanımadan ilişki kuruyor. İşte bu noktada ilişkiler, aşk olmaktan çıkıyor ve bir kaçış haline geliyor.
Kendini Tanımak Neden Bu Kadar Önemli?
Bir ilişkide en sık karşılaşılan problemlerden biri, bireylerin beklentilerinin ve ihtiyaçlarının farkında olmaması. Çünkü kendini tanımayan biri, bir ilişkiden ne beklediğini de net olarak bilemez.
Mesela biri, sırf yalnız kalmamak için bir ilişkiye başlar. İlk zamanlarda her şey yolunda gibi görünür. Ancak zamanla, ilişki beklentiyi karşılamadıkça bir boşluk hissi başlar. Kişi “neden mutlu değilim” diye sorgular ama cevabı karşısındaki kişide arar. Oysa sorun dışarıda değil, içsel bir eksikliktedir. Bu eksiklik, kendini tanımadan kurulan her ilişkide yeniden tekrar eder.
Aşk Sanılan Şey Aslında Kaçış Olabilir
İnsanlar, duygusal olarak zorlandıkları dönemlerde kendilerini bir ilişkiye atmak isteyebilirler. Bu, bazen bir ayrılıktan sonra, bazen ailevi problemler nedeniyle, bazen de sadece kendini değersiz hissettikleri için olur.
Bu tür zamanlarda girilen ilişkiler genellikle “aşk” sanılır. Çünkü ilişki bir sığınak gibidir. Ama bu sevgi değil, sorunlardan kaçış biçimidir. Dışarıdan bakıldığında çift birlikte vakit geçirir, mesajlaşır, gülümser. Ancak içeride biri –ya da ikisi birden– içindeki boşluğu kapatmaya çalışıyordur.
Kaçışla başlayan ilişkilerde zamanla şu duygular ortaya çıkar:
- Yalnızken huzursuzluk
- Partner olmadan kendini değersiz hissetme
- Sürekli onay arama
- Gerçek düşüncelerini söylemekten çekinme
Sağlıklı Bir İlişki İçin Ne Gereklidir?
Her şeyden önce kişinin tek başınayken mutlu olabilmeyi öğrenmesi gerekir. Bir ilişki, hayatı güzelleştirmeli; tamamlamak zorunda olmamalıdır. Kendiyle barışık, yalnızlığı tehdit değil fırsat gören biri, ilişkilere daha sağlıklı yaklaşabilir.
Ayrıca sınır çizebilmek de önemlidir. Kendini tanımayan biri, karşısındaki kişiyi memnun etmek için kendi değerlerinden, isteklerinden taviz verebilir. Bu da zamanla içsel bir gerilime neden olur. Oysa kendi sınırlarını bilen biri, karşısındakiyle açık ve dengeli bir iletişim kurabilir.
İlişkide iki taraf da birey olmalıdır. Yani birlikte olmak için kendinden vazgeçmemelidir. “Ben” olmadan “biz” olunmaz. Eğer “biz” olmak uğruna kendi ihtiyaçlarını susturuyorsan, o ilişki seni büyütmez, küçültür.
Aşk Gerçekten Ne Zaman Başlar?
Aşk, birinin gözlerine bakınca değil, kendi içine baktığında başlar. Kendi duygularını, düşüncelerini, ihtiyaçlarını anladığında; kendi eksiklerini karşılamayı öğrendiğinde… İşte o zaman biriyle birlikte olman, bir kurtuluş değil, bir paylaşım haline gelir.
Gerçek aşk, iki bireyin yan yana durabildiği, birbirine yaslanmadan birlikte yürüyebildiği bir yoldur. Bu yolculukta taraflar birbirine destek olur ama birbirinin boşluğunu doldurmaz. Herkes kendi boşluğundan sorumludur.
Sonuç: İlişki Bir Kurtuluş Değil, Seçimdir
Aşk ile kaçışı ayırt etmek zor olabilir. Çünkü her ikisi de başta aynı duyguları verebilir: heyecan, yakınlık, bağ kurma isteği. Ama zamanla fark ortaya çıkar. Aşkta huzur vardır, kaçışta huzursuzluk. Aşkta birlikte büyüme arzusu vardır, kaçışta bağımlılık.
Bu yüzden ilişkiye girmeden önce şu soruları sormak önemlidir:
– Gerçekten bu kişiyi mi istiyorum, yoksa yalnızlıktan mı kaçıyorum?
– Bu ilişki beni daha iyi biri yapıyor mu, yoksa benliğimden uzaklaştırıyor mu?
– Kendi başıma da mutlu olabiliyor muyum?
Bu sorulara dürüst cevaplar verebildiğinde, yaşadığın şeyin aşk mı yoksa sadece geçici bir duygusal kaçış mı olduğunu anlayabilirsin.
Unutma, her ilişki bir yolculuktur. Ama doğru yola çıkmak için önce haritanı tanımalısın: Kendini.
YORUMLAR