Bir Varmış Hâlâ Var mı?
Reklam
Tolga Turan

Tolga Turan

Uzman Aile Danışmanı Evlilik & İlişki Danışmanı

Bir Varmış Hâlâ Var mı?

18 Ağustos 2025 - 18:11

Bir varmış, bir yokmuş diye başlar her masal.
Sanki o var olan, artık yokmuş gibi.
Oysa bizler, bir zamanlar varlığına inandığımız o büyük aşklardan, göz göze bakışlarla kurulan köprülerden, sevda uğruna verilen emeklerden öğrendik sevmeyi.
Zaman değişti. İnsanlar da…
Ama masallar değişmedi.
Değişen yalnızca, masalın içindeki kahramanların artık bizimle aynı çağda yaşamaya başlaması.
Ve ne acıdır ki, artık o kahramanlar bile yoruluyor…
Bugün Külkedisi, topuklu cam ayakkabısını değil; ay sonunu getirebilme telaşını yaşıyor.
Prens, onu dansa kaldırmak yerine, belki bir mesaj atıp son görülmeyi bekliyor.
Rapunzel saçlarını sarkıtmıyor artık; duvarlarını daha da yükseltiyor kimse kalbini göremesin diye.
Ferhat dağları delmiyor. Zaten ne uğruna dağ delmeye değer bir sevda bulabiliyor ne de o sabrı taşıyabiliyor artık içinde.
Çünkü bizler artık hikâyeler değil, anlık bildirimler biriktiriyoruz.
Aşklarımız ekran ışığında başlayıp karanlık modda sona eriyor.
Sevda, artık bir durakta beklenen otobüs kadar sabırsız.
"Gelmezse, bir sonrakine binerim" diyor insanlar.
Oysa aşk, birini beklemekti. Gelmese bile yolda olabileceğini düşünmekti.
Masallarda insanlar birbirini hiç tanımadan aşık olurdu.
Şimdi insanlar birbirini tanıdıkça uzaklaşıyor.
Eskiden bir ömür yetmezdi sevmeye.
Şimdi birkaç ay bile fazla geliyor bazılarına.
Aşk da evrildi.
Eskiden susarak sevilirdi.
Şimdi konuşmadan anlaşılmak bile lüks.
Sevgi, bir cümleyle anlatılabilirken; şimdilerde paragraflar yetmiyor kalbe ulaşmaya.
Ama soralım kendimize:
Gerçekten değişen ne?
Zaman mı?
İnsan mı?
Yoksa bizim sevgiyi yaşama biçimimiz mi?
Bazen danışanlarım soruyor:
“Hocam, o eski aşklar neden kalmadı?”
Ben de onlara şöyle diyorum:
“Eski aşklar kalmadı çünkü artık insanlar sabrı unuttu, emek vermeyi küçümsedi, ‘hemen olsun’ dedi.”
Ama bir şeyi unutuyoruz:
Aşk, hızlı yaşanmaz.
Aşk, bir emektir.
Aşk, aynı masanın etrafında susmayı da bilmektir.
Aynı hataya tekrar tekrar sabretmektir bazen.
Ve aşk, bir karar meselesidir:
“Seninle birlikte büyümeye hazırım” demek kadar cesur bir karardır.
Masal kahramanları bugün yaşasaydı belki bizim gibi sıraya girerdi.
Belki online terapi alırlardı, belki birbirlerinin kişisel alanlarına saygı duymayı yeni yeni öğrenirlerdi.
Ama şundan eminim:
O kahramanlar, bugün hâlâ yaşasaydı bile, sevgiyi bildikleri gibi severlerdi.
Yani sabırla, özlemle, emekle…
Ve belki de bu yüzden hâlâ bizim için “kahraman” olarak kalırlardı.
Bugünün dünyasında aşk, “arızalı” zannedilip tamir edilmiyor.
Onarılmak yerine yenisi aranıyor.
Ama hiçbir yeni, eskisinin yerini tutmuyor.
Çünkü her sevda kişiye özeldir.
Ve her sevda, içinde bir masal barındırır.
İçinizde hâlâ bir masala inanmak isteyen küçük bir çocuk varsa, ona kulak verin.
Çünkü hâlâ inananlar var.
Çünkü hâlâ sevenler var.
Ve çünkü hâlâ gerçek aşk var.
Sadece biraz daha zor bulunuyor, biraz daha derin bakmak gerekiyor.
Belki daha çok çaba, daha çok sükunet istiyor.
Ama masallar, hâlâ burada.
Ve o sevdanın gölgesi hâlâ sokaklarda dolaşıyor.
Sadece görmek için yavaşlamamız gerek.
Belki bir gün, kendi masalımızı da yazabiliriz.
"Bir vardı, hâlâ var" diye başlayan.
 
 

Bu yazı 11 defa okunmuştur .

YORUMLAR

  • 0 Yorum

Son Yazılar