ÇOCUKLAR İÇİN ADALET: EVDE VE HAYATTA NE KADAR BAŞARILIYIZ?
Reklam
Tolga Turan

Tolga Turan

Uzman Aile Danışmanı Evlilik & İlişki Danışmanı

ÇOCUKLAR İÇİN ADALET: EVDE VE HAYATTA NE KADAR BAŞARILIYIZ?

23 Kasım 2025 - 19:56

Her 20 Kasım, Dünya Çocuk Hakları Günü’nü kutlarken hepimiz kendimize bir soru sormalıyız: Çocukların haklarını gerçekten koruyabiliyor muyuz? Aile ve evlilik danışmanı olarak yıllardır gördüğüm manzara, çocukların çoğu zaman aile içi çatışmalar ve toplumsal ihmaller karşısında en kırılgan durumda olduğunu gösteriyor. Onlar, farkında olsak da olmasak da, bizim yetişkin dünyamızın yaralarını hisseden sessiz gözlerdir.
Türkiye’de çocuk nüfusu toplam nüfusun yaklaşık %26,5’ini oluşturuyor. 2024’te 187 binden fazla çift boşanırken, velayet davalarında karar verilen çocukların %74,4’ü anneye, sadece %25,1’i babaya verildi. Bu tablo, boşanmalarda çocuk bakım ve duygusal yükünün büyük ölçüde annelerin omzunda kaldığını ortaya koyuyor. Çocuklar, ebeveynler arasındaki çatışmaların ve ekonomik belirsizliklerin tam ortasında, çoğu zaman suçluluk ve kaygı ile baş başa kalıyor. Boşanma, onların aidiyet duygusunu, güvenini ve psikolojik dengesini sarsan bir dönüm noktasıdır.
Hak bilincinde de büyük eksiklikler var. TÜİK verilerine göre, 13–17 yaş grubundaki çocukların yalnızca %45’i Çocuk Hakları Sözleşmesi’nden haberdar. Haklarını bilenlerin oranı ise %53 seviyesinde. Bu bilinç eksikliği, çocukların kendilerini koruma ve haklarını savunma yetilerini sınırlıyor. Kurumsal koruma mekanizmaları da çoğu zaman yetersiz; devlet gözetiminde ve koruyucu aile yanında bakılan çocuk sayısı toplamda 23.152 ile sınırlı kalıyor. Çocuklar için güvenli bir alan yaratmak, sadece yasalarla değil, toplumun ve ailelerin bilinçli çabasıyla mümkün oluyor.
Aile ve evlilik danışmanlığı deneyimlerim, bilinçli ebeveynlik ve empati geliştikçe çocukların yaşadığı travmaların %40–50 oranında azalabildiğini gösteriyor. Bu, küçük bir fark gibi görünse de, çocukların yaşamında kalıcı güven duygusu ve psikolojik sağlığı güçlendiren bir adımdır. Çocuk haklarını savunmak yalnızca yasalarla sınırlı değil; evdeki davranış, iletişim ve sevgi ile somut bir hâl alır.
Çocukların haklarını korumak, sadece devletin veya kurumların görevi değildir. Her ebeveyn, her yetişkin, çocukların yanında durmak ve onların güvenliğini sağlamakla yükümlüdür. Her sözümüz, her davranışımız, onların dünyasında iz bırakır. Dünya Çocuk Hakları Günü’nde hatırlamamız gereken net bir gerçek var: Haklar, kağıt üzerinde değil, her evde ve her ilişkide yaşamalıdır. Çocukların sesi duyulmalı, güvenleri inşa edilmeli, umutları beslenmelidir.
Çocuklar yalnızca bir gün değil, her gün korunmayı ve haklarının gözetilmesini hak ediyor. Çünkü yarınlarımız onların güvenli ve sağlıklı büyümelerine bağlıdır. Onlara adalet sunmak, geleceğimizi inşa etmek demektir. Ve eğer bugün gerçek bir fark yaratmak istiyorsak, onları dinlemek, anlamak ve yanında olmakla başlamalıyız. Çünkü çocuklar, sessiz dünyamızın en değerli aynasıdır ve onların mutluluğu, toplumsal vicdanımızın ölçüsüdür.
 

Bu yazı 26 defa okunmuştur .

YORUMLAR

  • 0 Yorum

Son Yazılar